20100704

ekin, sen şimdi uyuyorsun.
ben de çaresizce seni arıyorum.
OLM. konuşmamız lazım.

20100518

Beatles açıp, eski günlerimi yad ediyorum.
GÜNAYDIN.

20100516

ekin artık internete bağlanmıyor.
evde mevsim yeşillikleri yiyor.

samsun haber yağmur.

20100512




Öyle insanlar varki, bu iki insana da hayran olabiliyor.
Canım.

20100509

Sevgili erik.
Sevgili çilek.
Sevgili kayısı.
Sevgili şeftali.
Siz varya siz.
Yaz gelince geliyorsunuz ya.
Sizi sizi.

20100501

Ben bu anı daha önce yaşamıştım.

yine ekinle buluşmaya gidiyorum.
bu sefer yağmur yağmıyor.
pritiy vumııın
valkin dovn dı striiit
damdamdam dapam.

20100418

şimdi ekinle buluşmaya gidiyorum.
yağmur yapıyor.
pretiiyy vumııın
valkiinn dovn dıı striiit.
damdamdamdam.

20100417

20100414

OF



Sanırım hayatımda daha böyle bir mail alamayacağım.


apartmanımızın, giriş katına asılmış bu garip metinden yola çıkarak,




gibi diyaloglar yaşayabiliyoruz.

yine mi makarna!

seninle, ısrarla uğur mumcu parkında buluşmak istiyorum.
ısrarla ekin.

20100411

peki ya sandviçlerimiz.
onlara ne oldu.
bir an önce sandviç yapıp, parka gitmeliyiz.
macar salamı da var evde.
yaz hiç gelmese ama okul bitse.
ne bileyim.
olmaz mı.
bizim arka bahçeye karşı komşu hamak yapmış.
kırmızı.
bakıp imreniyorum falan.
geçende yağmur yağdı. hamak sırılsıklam oldu.
nasıl zevkle izledim.
bilmem anlatabildim mi.
keşke ben de olsaydım.
bu eve uzun zamandır çiğköfte girmediği geldi aklıma.
ve bence hamburgercimize yakın zamanda bir baskın düzenlemeliyiz.
belirtmeliyim ki, batının en hızlı kovboyuyum.
bu sabah izmirdeyiz.
kedimiz mısır ayağımın dibinde ve maması bitmiş.
ekin 37 saattir uyuyor.
umarım ölmemiştir.
şimdi kahvaltı hazırlamam gerek.
balkonumuza hem de.
evet.
evde zeytin bitmiş. olsun.
bence ekin'e basamakları 18den geri sayabileceğini söylersem kedi maması ve zeytin almaya çıkar.
selam okuyucu.
bu blogu çok boşluyoruz. ikimizin de üzerinde büyük bir yük bu.
ekinle her buluşmamızda 'artık yazalım yaeeae' falan diyoruz ama o 'artıklar' hiç gelmiyor.
her geçen tempolu ve güzel günün ardından, 'oğlum bak bugünü bloga geçirmezsem lan.' gibi diyaloglar kursak da arkamızda bıraktığımız 97328975829734 güzel günün neredeyse hiçbirini buraya yazamadık.
ayrıca 5. dereceden unutkanlığa sahip olduğumuz için tüm bunları hatırlamamız imkansız.
aslında tek hatırladığım,
aynı anda tükürüyor olmamızdı.
Yağmur:
kitaplığı boşaltıp toz falan aldım.
çok sıkıcıydı
balkondan atladım ben de
Ekin:
fdlvsşö ngbksşfdbasli
Yağmur:
oysaki evde BALKON BİLE YOK

20100403

şimdi size mükemmel tarifimi vereceğim.
su
bal
nane
limon

20100330

bugün okul müdürümüz, 'bir daha böyle yapma, kulağına küpe olsun bu.' deyince,
kulağımda küpe var sanıp, elimi kulağıma götürüşüm, intihar etmem için 10 sebep listesine girer belki.

20100322

anlatacaklarım var.
hatta kalın.

20100321

a




c anı msı kıl ıy or.
üst komşum birgün susacak.
inanıyorum.

20100318

nasıl.
ne.
oha.
başa saralım.

20100315

simitçi abla var bi tane ekin.
çok tatlı lan.

20100312

dididididididi
di cey isyankar.

evet. doğru anladın.
ca nımsı kılıy or.

sakar.

kitabıma kahve dökülmüş.
öğretmen kahve kokuyor bu diyor.
evet diyorum.
döküldü.

20100307

yanılgı

hani insan bazı zamanlarda öyle yalnız hisseder ki, dinlediği şarkının içindeki 'dıt' sesini duyunca kendisine mesaj geldiğini zanneder.
o bazı zamanlar.
arada oluyor.
arada.

su kaynat.

ekin.
na sılapt aloluyo rum.

20100306

evde frambuazlı pasta varmış.

ekin ve yağmur, biz beraberken oldukça eğleniyoruz.
ayrıca ekinin giderken yatağımı toplamış olması, yeni bir çağa geçmiş olduğumuza dair aptalca bir kanıt.
selam ekin.
naber.

ekinin telepati kurma yetisi her geçen gün gelişiyor.
korkmuyor değilim.

artık gitarım gelse de, ilk kayıtlarımızı yapmaya başlasak.
neyse.
hadi.
öyle.
tamam.

otostopçunun galaksi rehberi.

tek bir ilah vardır, o da ısıtılmış bir havludur.

20100305

cenin pozisyonu.

selam bılog okurları.
dinlemeniz için trilyon tane ses kaydı yapmış olsak da, bütün çabalarımız başarısızlıkla sonuçlandı.

en yakından zamanda, bir ekinyağmur buluşmasında, sizlerle sesli beraber olmak üzere.
bu süre içerisinde kendinizi iyi bakın.


yağmur haber.
samsun.

20100304

dolap kırıldı




bundan zevk aldığımızı biliyoruz.
hepimiz bunu biliyoruz.

20100228

günlerden şubat






merhaba sevgili blog okurları ve sevgili blog.
bugün, dershaneden çıkınca koşarak portakal aramaya başladım. çünkü, bugün 28 şubat.
ekine her ne kadar 29 şubatta doğdunu ve onun üzülmemesi için 28 dediklerini söylesem de bana inanmıyor.
neyse.
portakal arayışlarımdan sonra, elimdeki 4 kilo portakal ile olay mahaline vardım.
herkes nasıl heycanlı ama.
neyse işte arka odayı 13 kilo portakal ile doldurduktan sonra olaylar seri olarak gelişti.

şimdi sana gelirsek ekin insanı,
o kadar insanın arasında, sana bionic açtığımda, beni bağrına basmış olman o kadar duygusal bir olaydı ki, artık insanlar afrikadaki açlara değil bu olaya ağlamaya başlayacaklar.
portakal dansımız da, salihe doğru çekiyor olmamız, soğukta ellerinin sağa çekiyor olmasıyla alakalı sanıyorum.
portakallara üflerken ne diledin bilmiyorum ama, hepimiz o portakalları yedik.
işin özüne gelirsek sevgili ekin,
portakallarla kocaman yıllar diliyorum sana.
bu yazmaya çalıştığım aptal doğumgünü yazısını dikkate almasan da olur bence.
çünkü ekin,
TRACK7.

20100225

i think i smell a rat




merhaba pek değerli okuyucu.
yukarıda görmüş olduğumuz resim, E.G. nin, zonguldaktan sipariş ettiği,2 semenderin akvaryum planı. tüm bunların yanında sahip olduğu, bir adet iguanayı, bir adet kediyi ve akrebi de saymıyorum.
akreplerle tanışma fırsatım olmadı ama, kedisi minnoş ve iguanası cankiyle aramız çok iyi.
E.G.ye durmadan, minnoşun bir gey olduğunu söylesem de, beni pek takmıyor.
'DİŞİ O DİŞİ' diye bağırıyor.
her ne derse desin, minnoş bir gey.
aramız iyi. sakin bir kedi. bir var bir yok.
iguana cankiye gelirsek, mal biraz. bütün gün aynı noktaya kitlenip orayı izliyor. E.G., eline doktor eldivenleri geçirerek, iguana cankinin dışkısını alıyor eline. sonra gidip eldivenleri yıkıyor.
cankiyle iki muhabbet ediyoruz arada. beni pek takmıyor ama olsun.
E.G. de işte bu evde yaşıyor böyle.
ZOO açacak yakında. mahallenin çocukları gelsin diye.
adı da ZOO.
ben de diyorum ki, bi hemstır alsam.
hani,
bi hemstır.
adını da hemstır koyarız.

-hemstır gel oğlum.

20100220

televizyonun sesini kısıp,
yaptığımız seslendirme oskara layık.
o değil de,
spagetti arabaymış.

20100211

sevgililer gününü, ekinle bankta sandviç yiyerek geçireceğiz.
böyle.
olur.
olabilir.
mümkün.

20100209

film çeksek ya.
yolu süpüren çöpçü rolü sence de cazip değil mi?
tahmin etmiştim.

20100203

0.7 uç

fotoğrafların çıkmasını beklemek neden bu kadar heyecan verici?
kırmızı montum kayıp.
aranıyor.

20100202

muhabbet mühebbet ve biz

Yağmur :MESELA EKİNİ ÖZLESEM.
ne efsane ama.
efsaneymiş.
özlemişim.


Ekin Evrim Elvan :Lazanya yaparız.
bayadır yapmıyoruz.
ayıp.


Yağmur Falan :oha.
evet.
geldiğimde jemen lazanya yapacağız.
ama başamel düzgün olacak bu sefer.


Ekin Evrim Elvan :Kesinlikle.
Domatesle gelirim.


Yağmur Falan: oha.
hatırlasana
ohaoha.
SAÇANYA


Ekin Evrim Elvan: Salça.
Ne gündü ama.
Bi de Track-7.
Bi de ben.
Tamam.


Yağmur Falan: bid.
·

Ekin Evrim Elvan: ıls.


Yağmur Falan: izm.
·

Ekin Evrim Elvan :coffee and


Yağmur Falan: sandwiches.


Ekin Evrim Elvan: seniözledimyağmır.


Yağmur Falan: seniöp.
ekin.
gelince boynunu kıracağım.
·

Ekin Evrim Elvan: come on and break the door down.
hadi.


Yağmur Falan: sen de beni bir paket sandviç ve bir adet silahla bekliyor olacaksın.

Ekin Evrim Elvan: Evet.
Bloga yaz.
Aksatma orayı.



birbirimize özel bir anlaşma yetimiz olduğu gerçeği kaçınılamaz.

20100130

MISIRLIOĞLU PARADOKSU

AYDIN iyi.
herkese mısırlıoğlu paradoksunu anlatıyorum ama kimse anlamıyor.
'turuncu yenge' sıfatı altında, aydın sokaklarında dolasırken her şey olağan.
şey ayrı.
ayrı şey yazarız.

20100127

suck

ekinler dize kadar,
ekin gel bize kadar.

ekin bloga dön!

sevgili ekin ile kurmuş olduğumuz grubumuz A, ilk albümü için çalışmalara başladı.
şarkılarının taslağını çıkaran grubumuz, ilk şarkısı 'bir'in sözlerini bugün tamamladı. ikinci şarkısı 'iki', üçüncü şarkısı 'üç', döndüncü şarkısı, 'dört', beşinci şarkısı 'beş, altıncı şarkısı 'altı', ve son olarak yedinci şarkısı 'yedi'nin sözleri de yakında tamamlanacak.
toplam yedi şarkıdan oluşan, adı Ç olan albümümüz yakın zamanda tamamlanacak.

şimdi, sizlerle ilk şarkımız 'bir'in sözlerini paylaşmak istiyorum.
arzederim.

BİR

bana bir cümle söyle.
waffleları severiz.
herkesin sivilcesi var.
domatesin suyu akar.

-TUZ NEREDE?
TUZ NEREDE?
SEN ORADA
TURUNCU BOYA


hayat ne güzel aslında.
şişede su, pakette sigara.
sahile inmek gerek arada,
defterin çizgileri konusunda oldukça kötüsün şuanda.

ekin, topuklarımı görmek ister misin?

TUZ NEREDE?
TUZ NEREDE?
SEN ORADA
TURUNCU BOYA.


sevgiler.
yakın zamanda, kayıtlarla sizinle olmak üzre.

20100125

kına is everywhere

MERHABALAR.
bugün hava gerçekten çok soğuktu.
attığınız her iki adımda, dizinizdeki lenflerin yavaş yavaş kristalleşmeye başladığını hissedebilirdiniz.
ekin ile beraber, yolda biri bizi takip ediyormuş gibi yürümemiz, canımızın soya fıstığı çekmesine neden oldu. sevgili hamburgercimizden 8 tane hamburger almak da oldukça makul bir fikirdi ama ne yazık ki maddi durumumuz buna el vermedi. hem zaten ellerimiz çok üşüyordu.
tahminlerimize göre hava -47 dereceydi.
ellerimiz cebimizde olmasına karşın çok üşüyor ve bizi soya fıstığı yemekten mahrum bırakıyordu.
herneyse.
saniyede attığımız 5 adım ile eve ulaştık.
18+18=36 merdiven çıktıktan sonra, dışarının kar soğuğundan kurtulmanın verdiği mutlulukta tuvalete gittim.
ekin ise o sırada makarnanın suyunu koydu.
ve sonra yapmaktan en çok zevk aldığımız, çubukla makarna ve çiğköfte yemek eylemlerini gerçekleştirdik.
artık sıra bol kremalı ve bol kahveli kahvelerdeydi.
büyük bardaklarda kahvelerimizi içtikten sonra, biraz film izledik.
AMA O DA NESİ!
her şey o kadar hızlı geliştiki.
sadece 5.20 dakika içerisinde iki poşet kınayı kapıp eve gelmiştik. yolda ekinin kafasına koca bir kartopu atmam suretiyle, zamandan biraz kaybettik. ama mühim değil.
en nihayetinde, kınacı adam haklıydı.
senden özür diliyoruz kınacı adam.
eve geldiğimizde, frank sinatra eşliğinde boyadığımız saçlarla, hulk, gozzila ya da ne bileyim ŞEYTANIN YEŞİLİ adlı bir filmde, kötü karakteri oynayacak gibiydik.
tüm bunlar olurken, emre dağınık odamda oturup, tost, çizi, ülker çikolatalı gofret yiyor, yanında da şeftali suyu içiyordu.
sonra da mutfaktaki masaya oturup, midesinin bulanmasından şikayet ediyor.
kınanın, ekinin kafasında bir etki bırakmamış olması bizi gerçekten derin hayalkırıklığına uğrattı.
evet sevgili okuyucu.
şimdi,
kına heryerde.
adam haklıydı.
ve Dr. adnan mısırlıoğlu'nun muayenesi, evimize telsizle konuşabileceğimiz kadar yakın.
bugünlük bu kadar.
yarın, aynı saatte görüşmek üzre.
sağlıklı kalın.
havalara dikkat edin.
çünkü,

adam haklıydı.

20100122

öncelikle

havalar soğuk.

20100119

bazen

gerçekten,
facebook' daki takipçilerimi deşifre edince içim rahatlıyor.
n'aparsın.
hayat.

20100111

annem ve ben

öhm öhm hımışık hımışık.
sevgili ön sıramda oturan kız,
sana sesleniyorum.
canım ciğerim.
madem üşütüyorsun, grip oluyorsun.
neden geliyorsun okula? hı?
bir söyle bana.
neden o büyük mikropları salıyorsun üzerime?

20100110

vaypout komik.

ııı
öhm öhm
sıra arkadaşımın hafif bir grip geçiriyor olması, doğrudan bana etki ediyor.
ders aralarında 'hhııiadaşsdmmmkk' gibi burun sümkürtüşleri ve derin hapşırmaları mikroplarla aramı gayet iyi yaptı.
boğazımdaki hafif acı ve dolu gibi olan ama gayet boş olan burnumla sesleniyorum sana sevgili okuyucu.
fazla televizyon izlediğim söylenemez. genellikle reklamları ya da cizgifilmleri izliyorum. eticin reklamı favorim.
öhöhöhmhöhm.

genç olmak zor canım.

20100107

ç sendromuç







aramız iyiç

reklamcılık beni derinden etkiler.

merhaba bılog.
neler neler oldu.
ekin gitmiş yeni bılog açmış.
senin üstüne gül koklamış.
artık bandoya olan özlemimizi geçtim, birbirimizi özlüyoruz.
ayrıca tam şu anda, ekinin gizemli bir şekilde aniden messenger'dan çıkmış olması beni derin hüzüne boğdu.
okunacak kitap çok ama bu yarının cuma olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
biliyor musun bılog,
iştebunuseviyorum!


padampamdapaaam.