bugün hava gerçekten çok soğuktu.
attığınız her iki adımda, dizinizdeki lenflerin yavaş yavaş kristalleşmeye başladığını hissedebilirdiniz.
ekin ile beraber, yolda biri bizi takip ediyormuş gibi yürümemiz, canımızın soya fıstığı çekmesine neden oldu. sevgili hamburgercimizden 8 tane hamburger almak da oldukça makul bir fikirdi ama ne yazık ki maddi durumumuz buna el vermedi. hem zaten ellerimiz çok üşüyordu.
tahminlerimize göre hava -47 dereceydi.
ellerimiz cebimizde olmasına karşın çok üşüyor ve bizi soya fıstığı yemekten mahrum bırakıyordu.
herneyse.
saniyede attığımız 5 adım ile eve ulaştık.
18+18=36 merdiven çıktıktan sonra, dışarının kar soğuğundan kurtulmanın verdiği mutlulukta tuvalete gittim.
ekin ise o sırada makarnanın suyunu koydu.
ve sonra yapmaktan en çok zevk aldığımız, çubukla makarna ve çiğköfte yemek eylemlerini gerçekleştirdik.
artık sıra bol kremalı ve bol kahveli kahvelerdeydi.
büyük bardaklarda kahvelerimizi içtikten sonra, biraz film izledik.
AMA O DA NESİ!
her şey o kadar hızlı geliştiki.
sadece 5.20 dakika içerisinde iki poşet kınayı kapıp eve gelmiştik. yolda ekinin kafasına koca bir kartopu atmam suretiyle, zamandan biraz kaybettik. ama mühim değil.
en nihayetinde, kınacı adam haklıydı.
senden özür diliyoruz kınacı adam.
eve geldiğimizde, frank sinatra eşliğinde boyadığımız saçlarla, hulk, gozzila ya da ne bileyim ŞEYTANIN YEŞİLİ adlı bir filmde, kötü karakteri oynayacak gibiydik.
tüm bunlar olurken, emre dağınık odamda oturup, tost, çizi, ülker çikolatalı gofret yiyor, yanında da şeftali suyu içiyordu.
sonra da mutfaktaki masaya oturup, midesinin bulanmasından şikayet ediyor.
kınanın, ekinin kafasında bir etki bırakmamış olması bizi gerçekten derin hayalkırıklığına uğrattı.
evet sevgili okuyucu.
şimdi,
kına heryerde.
adam haklıydı.
ve Dr. adnan mısırlıoğlu'nun muayenesi, evimize telsizle konuşabileceğimiz kadar yakın.
bugünlük bu kadar.
yarın, aynı saatte görüşmek üzre.
sağlıklı kalın.
havalara dikkat edin.
çünkü,
adam haklıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder